
Otizmli
çocuklara erken yaşta, tercihen üç yaştan önce tanı konması büyük önem taşır.
Çünkü otizmli bir çocuk özel eğitim almaya ne kadar erken başlarsa, o kadar
hızlı ilerleyebilir. Otizmli çocuklara haftada en az 20 saat, tercihen 35-40
saat süreyle ve otizmli çocuklar için özel olarak hazırlanmış eğitim programlarıyla
özel eğitim verilmesi gerekir.
Özel
eğitimin yanı sıra özel eğitime destek olarak verilen terapilerin en önemlileri
dil-konuşma terapisi ve uğraşı terapisidir. ABD ve Kanada gibi pek çok gelişmiş
ülkede, otizm başta olmak üzere çeşitli özür grubundan çocuklara destek hizmet
vermek üzere okullarda dil-konuşma terapistleri ve uğraşı terapistleri
görevlendirilmektedir. Bu terapilerin finansmanı ise devlet ya da eyalet
tarafından karşılanmaktadır. Dil-konuşma terapistleri ve uğraşı terapistleri,
çocuklara terapi hizmeti sunmanın yanı sıra, öğretmenlere ve ailelere de
danışmanlık hizmeti sunarlar.
Dil-konuşma
terapistleri otizmli çocuklarda dil ve iletişim becerilerini geliştirmek için
çeşitli terapiler uygularlar. Bu terapilerin temel hedefi, otizmli çocukların
içinde bulundukları tüm ortamlarda iletişim kurmalarını sağlayacak iletişim
becerilerini onlara kazandırmaktır. Bu amaçla, hem kendilerine yöneltilen
konuşmaları daha iyi anlamaları, hem kendilerini daha anlaşılır şekilde ifade
etmeleri, hem de karşılıklı konuşma başlatma ve sürdürme becerilerini
kazanmaları sağlanmaya çalışılır. Dil-konuşma terapistlerinin otizmli
çocuklarla sıklıkla kullandıkları yöntemlerin bazıları (örneğin, fırsat
öğretimi) ilerleyen bölümlerde tanıtılmaktadır.
Uğraşı
terapistleri ise, otizmli çocukların günlük yaşam becerilerini, toplumsal
becerilerini ve uyumsal davranışlarını geliştirmek ve davranış sorunlarını
azaltmak amacıyla çeşitli terapiler yürütürler. Uğraşı terapistlerinin otizmli
çocuklarda en sık uyguladıkları yöntem ‘duyusal bütünleştirme terapisidir’. Bu
yönteme ilişkin ayrıntılı bilgileri ‘Terapi Yöntemleri’ bölümünde
bulabilirsiniz.
Otizmli
çocuklarda özel eğitimin yanı sıra bazı terapi ve psikiyatrik tedavi
yöntemlerine de başvurulabilir. Ancak, farklı terapi ve tedavi yöntemlerine
başvurulması, özel eğitime olan ihtiyacı azaltmaz. Bu nedenle, ne tür bir
terapi ya da tedavi alırsa alsın otizmli her çocuğun mutlaka ve öncelikle özel
eğitim alması gerekir. Diğer yöntemler, özel eğitime yardımcı olabilir ama hiç
biri özel eğitimin yerini alamaz.
EĞİTİM
YÖNTEMLERİ
1- Uygulamalı Davranış Analizi
• Ayrık denemelerle öğretim ve
yanlışsız öğretim
• Erken yoğun davranışsal eğitim
• Etkinlik çizelgeleriyle öğretim
• Replik silikleştirmeyle öğretim
• Videoyla model olma
• Fırsat öğretimi
• İşlevsel değerlendirme ve analiz
• PECS
• Sözel davranı
2- TEACCH
3- İlişki Temelli Yöntemler
4- Sosyal Öyküler
5- Kolaylaştırılmış İletişim
Uygulamalı
davranış analizi (ABA: Applied BehaviorAnalysis), davranışsal yöntem olarak da
bilinmektedir. Bu yöntem, birey davranışlarını ve bu davranışlarla ilişkili
çevresel özellikleri objektif olarak analiz etmeye dayalıdır. Pek çok
davranışın çevre tarafından bir şekilde ödüllendirildiği ya da cezalandırıldığı
düşünülmektedir. Dolayısıyla, çeşitli ödül mekanizmaları ve çok gerektiğinde
bazı caydırıcı mekanizmalar kullanılarak (örneğin, çocuk puan kaybeder) uygun davranışlar artırılmaya, uygun olmayan
davranışlar ise azaltılmaya çalışılmaktadır. Otizmli bireylerde artırılması
hedeflenen davranışlara örnek olarak taklit becerileri, oyun becerileri, sosyal
beceriler, iletişim becerileri ve özbakım becerileri; azaltılması hedeflenen
davranışlara örnek olarak ise öfke nöbetleri ve kendini uyarıcı (sterotipik)
davranışlar verilebilir.
Uygulamalı
davranış analizinde bireye kazandırılmak istenen ya da bireyde azaltılmak
istenen davranışlar sistemli bir gözlem ve kayıt tutmayla belirlenir. Daha
sonra bu davranışlara müdahalede bulunulur ve aynı gözlem ve kayıt tutma
yöntemleriyle müdahalenin etkililiği değerlendirilir. Normal gelişim gösteren
çocuklar öğrendikleri bir davranışı birden fazla ortamda uygulayabilirken
(genellerken), otizmli çocuklara bu becerileri genelleyebilme; bir başka
deyişle, farklı ortamlarda kullanabilme becerileri de öğretilir.
Uygulamalı
davranış analizinde, otizmli çocuklarda görülen problem davranışların
azaltılması ile ilgili özel programlar hazırlanır. Bu yöntemde, davranışın
nedeni kişilerde değil, kişinin çevreyle etkileşiminde görülür. Bu nedenle,
problem davranış azaltılmaya çalışılırken öncelikli olarak davranış öncesi,
davranış ve davranış sonrası durumların ya da olayların gözlenmesi gerekir.
Daha sonra ise davranışa zemin hazırlayan durumlar ortadan kaldırılır,
azaltılmak istenen davranış ortaya çıktığında görmezden gelinir ya da
caydırılır (örneğin, çocuk puan kaybeder) ve problem davranışa alternatif
olarak artırılmak istenen davranışlar etkili şekilde ödüllendirilir.
Otizmli
çocuklara yönelik uygulamalı davranış analizi çalışmalarında:
• Çocuğun uyanık olduğu her an,
• Çocuğun bütün davranışlarını hedef
alan,
• Çocuğun yaşamının geçtiği tüm
çevrelerde,
• Çocuğun yaşamındaki tüm önemli
kişiler tarafından,
• Haftada 20-40 saat uygulanan
olabildiğince erken yaşta başlatılan eğitim hedeflenir.
Uygulamalı
davranış analizinin otizmli çocuklar için nihai hedefi, bu çocukların
akranlarıyla birlikte kaynaştırma programlarına devam edebilecek düzeye
gelmeleridir.
Uygulamalı
davranış analizi otizmde uygulanan diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında,
başarısını deneysel araştırmalarla bilimsel olarak gösterebilen tek yöntem
olarak dikkat çekmektedir. Örneğin, Lovaas ve meslektaşları tarafından
yürütülen deneysel çalışmalarda, iki yıl süreyle uygulamalı davranış analizine
dayalı eğitim alan çocukların %90'a yakınında çok önemli zekâ ve sosyal gelişim
kazançları görülmüştür. Dahası, bu çocukların yarısına yakınının zekâ ve uyum
açısından normal gelişim gösteren çocuklardan önemli bir farkları kalmadığı
belirlenmiştir. Ayrıca, belirtilen gelişmelerin ergenlik döneminde de korunduğu
saptanmıştır. Deney grubundaki çocuklarla aynı özellikleri taşıyor olup böyle
bir eğitim alma şansı olmayan çocuklardan oluşan kontrol grubunda bu
gelişmelerin hiçbiri gözlenememiştir. Bu araştırmaların kaynakça bilgileri
aşağıda yer almaktadır:
LOVAAS,
O. I. (1987). Behavioral treatment and normal educational and intellectual
functioning in young autistic children. Journal of Consulting and Clinical
Psychology, 55, 3-9.
MMCEACHIN,
J. J., SMITH, T. & LOVAAS, O.l. (1993) Long-term outcome for children with
autism who received early intensive behavioral treatment.
American
Journal on Mental Retardation, 97 (4), 359-372.
YÖNTEMLERİN
SEÇİLMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Otizm
alanında kullanılan eğitim, terapi ve tedavi yöntemleri çok çeşitlidir ve her
geçen gün bunlara yenileri eklenmektedir. Sen Assistance web sitesinde bu
yöntemlerin en bilinenlerine ve yaygın olarak kullanılanlarına yer verilmiştir.
Bir
eğitim, terapi ya da tedavi yönteminin yararları, bilimsel araştırma
sonuçlarıyla ortaya konmalıdır. Ancak, bir yöntemle ilgili yapılan her bilimsel
araştırma, o yöntemin işe yaradığını ya da yaramadığını gösteremez. Bir
bilimsel araştırmanın sonuçlarının bir yöntemin etkilerini gösterebilmesi için
o araştırmanın iki özelliği taşıması gerekir:
1.
Araştırma ‘deneysel’ olmalıdır.*
2.
Araştırma ‘hakemli bilimsel dergi'de makale olarak yayımlanmış olmalıdır.**
Sen
Assistance web sitesinde tanıtılan eğitim, terapi ve tedavi yöntemleri,
yukarıda belirtilen özelliklere dayanarak şu şekilde değerlendirilmiştir:
İyi: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde
olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda deneysel araştırma vardır.
Orta: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde
olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırmalar oldukça sınırlıdır.
Zayıf: Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde
olumlu etkileri olduğunu gösteren deneysel araştırma henüz yoktur ya da yapılan
deneysel araştırmalar bu yöntemin otizmli çocuklar üzerinde herhangi bir olumlu
etkisi olmadığını göstermiştir.
*
Deneysel araştırmalar, deneysel kontrol sağlanarak yürütülen ve neden-sonuç
ilişkisi kurmaya olanak veren araştırmalardır.
**
Hakemli bilimsel dergiler, her makalenin yayımlanması için birden fazla uzmanın
hakemliğine başvuran bilimsel dergilerdir.